Uzun zamandan beri gündem de genel kurmayda ki sızmadan bahsettik.Kimimiz genel kurmayı yıpratmamak için eleştirmedi.Kimimiz hatalıların yada suçluların ortaya çıkarılması için işin üzerine gitti.Günlerce Aktütün olayının hata mı ihmal mi yoksa kasıt mı olduğunu tartıştı Türkiye ve bazı çıkarımlara ulaştık sanırım artık şimdi bu konudaki ihtimallere bakalım.
Genel Kurmayda her halükarda bir sızma vardır.Bunun kanıtı taraf gazetesinde yayınlanan belgelerdir ki Genel kurmay bu olayı yalanlamadığı gibi soruşturmasını da başlatmıştır.Bu ülkeyi seven herkesin bunu ihanet olarak niteleyeceğini düşünüyorum.Belgeleri tarafa sızdıran pkk ya da sızdırabilir.Ama;
Sımdı burada irdelenmesi gereken konu Genel Kurmayda bu sızmaya neden olan kişi yada kişilerin hedefleri nelerdir.her halükarda amacın genel kurmayı yıpratmak olduğunu açık ve net bir şekilde söyleyenebilir.
Peki Genel kurmayı yıpratmak isteyenler kim olabilir?
1)Ergenekon’un askeri kanadını çökertmek için izin veren komuta kademesine karşı, mesaj ulaştırmak isteyen birileri.Peki bu nasıl olur?Ergenekonun tsk nın içinde gizleyebildiği kişi yada kişiler gelen iç istihbarat bilgilerini gerekli mercilere ulaştırmazlar bu zaafiyete neden olur.Ardından bilgiler taraf gazetesine gider hem tsk yıpratılır ve tasfıye sürecini engellemesi için tsk ya göz dağı verilir hem de taraf gazetesi derin güçler tarafından kullanılmış olur.
2)Yıpratmak isteyenler dışardan bir takım güçlerse eğer bu postallı köstebeği kullanarak belgeler taraf gazetesine ulaştırılabilir.Aynı zamanda belirli mercilerin bilgilendirilmesi önlenerek istihbaratta zafiyet yaşatılabilir.Bu da engellenebilecek bir olay için katliama sebeb olur.Kamuoyu Tsk’ya karşı olumsuz yönlendirilir.Dış güçler bunu yapabilir CIA’nın giremediği Mossad’ın giremediği yer mi var?
3)Bunu yapan acınası bir adamsa yani kimseye çalışmıyorda sadece taraf gazetesine çalışıyorsa üç beş kuruşluk adamdır zaten haindir.Bulunur ve yok edeilir.
4)Bunu yapan gerçekten ülkesini seven bir kahramansa istihbaratın gerekli mercilerce gitmesine rağmen müdahale yapılmadığına şahit oluyorsa kamuoyuna bunu bildirmek için bunu yazmaya cesaret edebilecek bir gazete olan tarafı seçmiş olabilir.Taraf’ında o kahramanında işi görülmüş,ihmal yada hata tartışmaya açılmış olur.
Burdan itibaren söylenecek bişey yok genel kurmay;
1)80 tane teröristin katırlarla araba büyüklüğünde havan toplarını sınırdan geçirmesine,
2)Aynı şekilde 20 km yol katederek aktütün karakoluna varırken kimseye görünmemesine,
3)7(yedi) saat süren çatışmalarda hava kuvvetlerini görevlendirip meseleyi kökten halletmemsine,( ki Diyarbakır’dan kalkacak bir F -16 yarım saatte grubu komple yokedebilir).
4)Çatışmanın ardından sayısı bir rivayete göre 300,bir rivayete göre 80 i aşkın teröristin elini kolunu sallayarak kaçabilmesine bir açıklama yaparsa(resmi rakamlarca öldürülen pkk lı sayısı 25 tir sadece) yukarıdaki ihtimaller dahilinde yada haricinde Türkeye normalleşme sürecinde büyük bir yol kateder ve “acaba” dedirten kafalarımızı kemiren bu soruya cevap verebilir; Yok imajını zedelememek için olayı kamuoyuna yansıtmazsa ve bunu kurum içinde defedebileceği bir bela olarak görürse o zaman Türkiye kaybeder şeffaf devlet kaybeder.
Nasıl ki siyasilerin her yaptıkları halkın gözleri önünde duruyrsa kamu görevlileride aynı şekilde hareket etmelidirler.Böyle bir durum eğer ki genel kurmay haklıysa ve ihmal yoksa askere olan güveni tazelemekten başka hiçbirşeye neden olmaz;Yok ihanet varsa işin içinde, kurum bunları deşifre edip uzaklaştırmak için halk desteğini sonuna kadar arkasında bulur.Bu iş birkaç azimli komutana yıkılmaz topyekün mücadele gerektirir.